Eğitim bir ülkenin yapı taşını oluşturan bireylerin
kalitesini belirleyen en önemli unsurdur. Eğitim bireyleri, çağın ihtiyaç
duyduğu bilgi ve becerilerle donatarak onların değişime ayak uydurmalarını ve
gelişime katkıda bulunmalarını sağlar.
Bulunduğumuz çağ bireylerin,empati kurma, analiz-sentez, yaratıcılık,
eleştirel düşünme, problem çözme, iletişim, bilgiye erişim ve bilgiyi kullanma
gibi becerileri etkin bir şekilde kullanabilmelerini gerektirmektedir. Bu
becerilerden yoksun kalan bireyler çağa ayak uydurmada zorlanacak ve böylece
hem kendi yaşamlarında çeşitli güçlüklerle karşılaşacak hem de bir vatandaş
olarak ülkelerinin gelişmesine katkı sağlayamayacaktır.
Ülkemizin eğitim hedeflerinden biri olan ''bu becerilere
sahip bireylerin yetişmesi'' belirli bir sistem içerisinde, uygun yöntem ve
teknikler kullanılarak eğitim uygulayıcıları tarafından gerçekleştirilmeye çalışılır. Bu süreçte
eğitim uygulayıcıları olan öğretmenler öğrenciler için birer rol modeldir.
Etkili bir eğitim süreci için öğretmenlerden beklenen,
eleştirel düşünme becerilerinin kullanılabildiği, işbirliği halinde çalışılan,
empatinin hakim olduğu olumlu bir sınıf ortamı oluşturmaları ve bu ortam
içerisinde öğrencilere kendi davranış ve tutumları ile rehberlik etmeleridir.
Ancak olumlu sınıf ortamı sağlandığında ve öğretmen ile sıcak bir iletişim
kurulduğunda öğrenciler için sağlıklı ve başarılı bir öğrenme süreci
başlayabilir.
Her ne kadar öğretmenlerden üst düzeyde bir empatik ortam
oluşturmaları beklense de maalesef bu ortam her öğretmen tarafından gerektiği
gibi sağlanamamakta/sağlanmamaktadır. Zaman zaman bu öğretmenlerin kendi görüş,
düşünce ve inançları doğrultusunda öğrencilerini yönlendirmeye çalıştıkları
veya kendilerine zıt fikirlere sahip öğrencilerle çatıştıkları gözlenmektedir.
Bu tarz yaklaşıma sahip öğretmenler hem öğrencileri hem de
meslektaşları üzerinde olumsuz izlenim bırakmakta hem de öğrencilerinin ilgi ve
isteklerini kırarak derslerine motive olmasına engel olmaktadır.
Özellikle her öğrenciye bir birey olarak, kendi şahsi fikir
ve inanışlarına saygı duyarak yaklaşmanın onların karakter gelişimine yardım
edeceğinin farkında olmak böylece onların da kendilerine ve başkalarına saygı
duyan bireyler olarak yetişmelerine katkı sağlamak gerekmektedir. Kendisine ve
başkalarına saygı duyma aynı zamanda empati ve olumlu iletişim kurma gibi
becerilerin kullanılmasını da içermektedir ve olumlu bir sınıf ortamında bu
oldukça önemlidir.
Olumlu bir ortam içerisinde, saygı kavramını
içselleştirmiş,kendisine saygı duyulan, öz saygısı yüksek ve diğerlerine saygı
duyan bireyler, ihtiyaçları olan diğer bilgi ve becerileri kazanmada daha istekli olacaklardır.
Yorumlar
Yorum Gönder