Model mi Rol?

1961 yılında Albert Bandura tarafından yapılan ve aslında her birimizin tavır, tutum ve davranışlarıyla çocuklara nasıl birer rol model olduğunu ortaya koyan 'Bobo Doll' deneyi bizlere çocuk yetiştirmede dikkat etmemiz gereken önemli bir noktayı işaret ediyor. Deneyde bir yetişkin tarafından Bobo Doll adındaki oyuncağa uygulanan şiddet ve hakaret içerikli bir video, 3-6 yaş arasındaki bir çocuk grubuna izlettiriliyor. Videoyu izleyen çocuklar tek tek, çeşitli oyuncaklarla dolu olan bir oyun odasına alınıyor. Burada biraz vakit geçirdikten sonra her bir çocuk artık sırası bittiği söylenerek içinde Bobo doll bulunan daha az oyuncaklı bir odaya alınıyor. İkinci odada diğer oyuncaklarla biraz vakit geçiren çocuklar Bobo doll'e yönelerek videoda gördükleri şiddet içerikli davranışları sergilemeye başlıyor.

Bu deneyde de olduğu gibi hayatın her alanında ve her anında, sergilediğimiz davranışlar bizi izleyen küçük gözler tarafından takip ediliyor. Bilerek veya bilmeyerek bir olay veya durum karşısında vermiş olduğumuz tepkiler çevremizde bulunan ve bizi model alan küçük arkadaşlarımız tarafından taklit edilebiliyor.

Anne babalar başta olmak üzere öğretmenler, arkadaşlar, çizgi film karakterleri ve ünlü isimler gibi bir çok etken çocuklar tarafından gözlemlenir ve bu gözlemler sonucunda da sergilenir. Kişilik gelişim sürecinde bu taklitler sonucu sergilenen davranışlar alınan geri bildirimler ile zamanla çocukların  davranış rutinlerine dönüşür.

Bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda sağlıklı kişiliğe sahip bireyler yetiştirme yolunda taklit davranışların yerleşmesini sağlayacak en büyük etken olan geri bildirim sağlayıcıları anne babalara ve anne babalar kadar önemli bir etkiye sahip olan öğretmenlere önemli görevler düşmektedir.

Zaman zaman günlük yaşam içerisinde ebeveynler ve öğretmenler tarafından ilgi çekme, samimi ve eğlenceli olma amacıyla bazı olumsuz davranışlar sergilenmekte ve böylece aslında bilinçsiz olarak çocuklara olumsuz model sunulduğu görülmektedir. Bizlere düşen görev, hal ve davranışlarımızı sergilerken çocukların bizleri takip ettiğini göz önünde bulundurmamız ve onların davranışlarında bizlerden olumlu parçalar bırakmaya çalışmamızdır.


Henüz kendi olma yolunda ilerlerken bir çocuk kendi olana kadar biz yetişkinlerden, annelerden, babalardan, öğretmenlerden ve diğer etkenlerden parçalar alır. Bu parçaları işler kendince, şekillendirir. Sonra bu parçalar adeta bir yap-boz gibi kendine dönüşür. Kendi olur. ''Kendi olma'' yolunda olumlu modeller sunmak dileğiyle…

Yorumlar

  1. Yazının hangi başlığımızla ilgili olduğunu anlamadım ama fena olmamış öğretmenim. Tebrikler

    YanıtlaSil

Yorum Gönder